15 Ekim 2012 Pazartesi

LÜKÜS HAYAT GÖRMEDİ BENİM GİBİ ŞAVALAK SEYİRCİ..

Uzun zamandır uğraştığım daha doğrusu ara ara yoğunlaşarak uğraştığım bir mücadelem vardı..artık mücadelemi muzaffer bir komutan edasıyla tamamladım.LÜKÜS HAYAT müzikaline bilet buldum taaa bir ay önce.ve bugün gittim izledim...
   Ne gerek vardıysa ;gitmeden önce de internette bir çok yorum okudum..anaaam ne memnuniyetsiz bir topluluk var .çoğunluğu olumsuz eleştiriyor.kimi yazmış şöyle uzun böyle sıkıcı ..vay efendim yarıda bırakmış  yok neymiş bin pişman olmuş.ne bekleyerek gitmiş bu arkadaşlar bilmem ama sanırım beklediklerini bulamamışlar.
 Müzikalin dört saat sürmesi konusuna gelecek olursak; açık söyleyeyim beni olmasa da Haluk adlı birtanecik kocamı sıkacak diye korkmadım dersem yalan olur.ben ki bir röfle için 8 saat kuaför koltuğunda oturabilen ; sevdiğim doktora muayene olmak uğruna tam dokuz saat  hastanede bekleyebilen bir organizmayım.ama söz konusu Haluk olunca durum gerdi beni .zaten sırf bu yüzden  acı gerçeği tiyatroya giderken vapurda söylemeyi uygun buldum.hani deniz havası ruha sakinlik, akla berraklık verir diye..vapur gürültüsünden mi yoksa artık çok şey için geç olmasından mı ya da Allahın bana acıyıp kocama sabır ihsanıyla mı ( ki bu sonuncu yazdığıma daha çok inanıyorum) bilmem ama korktuğum başıma gelmedi.
  Üsküdar Müsahipzade Celal sahnesini bulmamız zor olmadı..ilk defa gittik.çarşısını gezdik ..çok sevdik ben zaten karşı yakanın her bir yerini severim.
  Tiyatro iyi hoş yer güzel falan..tabi her şey iyi gidince ben bir kıllandım..bakalım olayın defosu nerede gözüme girecek diye başladım beklemeye..tataaaaam çok beklemedim..salona girer girmez olaylardan biri patladı..yerimiz balkon kısmındaymış..şok şok şok ..bileti ayırttığımızda ve aldığımızda bunu bize söyleyen olmadı.ben başladım söylenmeye ..neyse oyun başladı ve o kadar da kötü olmadığını  anladım..her şey güzel lalaalllaaaa..tabi öyle sürmedi ..oyun güzel ,kahkaha bol ,alkış kıyamet ama yanımda oturan gençten bir kızceğiz beni tırsıtmaya başladı..ilk anlarda kendime kızdım sanane nasıl gülerse güler dedim ama gariplik olduğu belli..veee kızceğizim alkışa başladığı anda beni savurdu ve kocama doğru bir yanaşma bir sığınma ihtiyacı hasıl oldu bünyemde..zira arkadaş ellerini değil kollarını açarak alkışlıyor ..ve oyun boyunca bu şekilde o alkışladı ben mülteci misali kocama sığındım..ne yaparsın ..çaresizsin ..
  Ve bombamı sona saklıyorum..ben LÜKÜS HAYAT şarkısını kendimi bildim bileli ezbere bilirim..ve o sahne geldi ..içimde bir amele yasemin barındırırmışım. o an haberim oldu..ve neden yaptığımı hala bilmiyorum fotoğraf makinesini aldım kamera kısmını açıp sadece şarkı bölümünü sessizce çekmeye karar verdim.düğmeye basmamla birden flaş patladı ..Allahım yer yarılmadı ki içine gireyim..kameraya geçirememişim..fotoğraf kısmında kalmış..ve defalarca anonsla oyun sırasında fotoğraf çekmeyin diye uyarmalarına rağmen ben karıncayı bile incitmeyen yaşar usta salak gibi flaşlı mılaşlı fotoğraf çektim..tabi ki kimse anlamadı ama ben biliyorum ya yeter.zaten biri dikkatli baksa suratıma hemen itiraf ederdim..en acı olan da kalabalık bir grup vardı beraber gelmişler ama ayrı oturuyorlardı..ara olunca aşağıdan bir delikanlı bizim oraya bakıp haluğun yanında oturan arkadaşına  (belli ki çok samimiydiler)  ''lan oğlum amele kesin sen çekmişsindir fotoğrafı nııhahaaaa hahaaa''diye höykürdü ve ilk sefer yarılmayan yer yine yarılmadı..ben yine ortada 
 Her şey bir yana muhteşem bir gösteri..muhteşem bir kadro..sırf 27 yıldır aralıksız oynandığı için bile gidilip seyredilir ..kaldı ki tüm diyaloglar güncellenmiş..tchibo bile var yani oyunun bir yerinde..kahvecide satılan sütyen konu başlığıyla..
Biliyorum herkes çok yoğun çalışıyor ve imkanlar çoğu kişide sınırlı..zaman yok, maddiyat biraz nane molla ,şartlar her zaman elverişli değil ve ne acı ki tiyatro her zaman sinemadan bir tık geride kalıyor.ama ben naçizane derim ki ;kendinizi hoş; modunuzu yüksek tutmak için kişi başı on liraya  başka hiç bir şey bulamazsınız.ben kendi adıma çok mutlu ayrıldım .içim coşkuyla doldu.ve gerçekten çok ucuz..kendini şımart ey dostum ..hak ediyorsun bunu...

1 yorum:

  1. ben seneler önce harbiye açık havada izlemiştim. gerçekten sadece ustayı bile seyretmek herşeye bedeldi. zihni göktay oynadıkça biz yorulduk ama o yorulmak bilmedi. yarabbi bu nasıl bir azim. hatta bir ara orkestra oyun havasını şaka niyetine uzatınca oynadı oynadı oynadı en sonunda da "oğlum ben 64 yaşındayım, gel biraz da sen oyna" dediğinde açık hava öyle bir coşku görmedi. gidip yanaklarından öpesimiz geldi. netice itibariyle bu oyunu sahnede canlı canlı seyretmek, hayatta mutlaka yapılacaklar listesine bir tik daha atmak demek. ne mutlu ki o tiki şen kahkalar eşliğinde attık ve bir efsanenin nasıl efsane olduğunu en keyifli şekilde öğrendik.
    Tayfur Çiçek

    YanıtlaSil