24 Ocak 2013 Perşembe

DOKUZ YIL ÖNCEYDİ..KARLI BİR KIŞ GÜNÜYDÜ..

Tam dokuz koca yıl önceydi..diz boyu kar yağmış; bulunduğumuz bölge (böyle diyince kendimi alp dağlarında bir kasaba da yaşıyormuşum gibi hissettim) karlar altında kalmıştı.( iyice dramatize ettiğimden emin olmalıyım).insanlar evlerine doğru yarım saatlik olan mesafelerini sekiz  saatlere çıkarmış hatta bu mesafeyi kar üstünde sekerek bade süzerek geçirmeye karar vermişlerdi.
    İşte o günlerde farklı bir şey yapmalıyım herkese fark atmalıyım diye düşünürken birden şimşekler çaktı kafamda..evet dedim ben bugünlerde doğurmalıyım..hemde kar diz boyuyken..kararımı vermiştim ne olursa olsun doğuracak bu günlerde adımı kardan bir adım önce anılır hale getirecektim ..
    Planımı yapmıştım..hahaaahaaa..yalaaaan tabi.daha doğumuma iki haftadan fazla vardı ama  doktora  göre; artık tansiyonumu ölçmek zorlaşmıştı..hatta tansiyonum yüksekliğinin pes bu kadar da olmaz hatta kaba olacak ama oha seviyesine geldiğini artık kabullenmeliydik .karar verildi sabah bebek gelecekti..
  Benim hiiç bir b planım olmadığı için çaresiz sabahın kör vakti aç bilaç zincir takılmış bir araba ile takır tukur sesler çıkartaraktan önce annemle abimi almaya gittik..hani kocam yalnız kalıp sıkılmasın diye.sağ olsunlar ellerinde iki üç dilim kızarmış ve üzerine peynir sürülmüş ekmekle arabaya bindiler ..tabiiki benim yemem yasak; malum ameliyat :(  zaten onlarda kocama getirmişler.ama arabaya dolan kızarmış ekmek kokusunu asla unutmayacağım..insan dostunu düşmanını basit şeylerle de anlıyor aslında..
  Şimdi bu hikaye komik bir hikaye olacağı için, durduk yere duygusala bağlamanın gereksiz olduğunu düşündüğüm için ; bir akşam önce henüz iki buçuk yaşında olan büyük  kızımı ( ne kadar  büyük denebilirse )
babaannesine emanet edip ve o karda buzda eve yürüyüp de gideceğim diye tutturduğum ve yol boyunca hayatımda ilk defa hiç susamamacasına ağladığımı ve bir daha onu görememe korkusunu iliklerimde hissettiğimi belirtmeyeceğim.babası babaannesine bırakmak için kucağımdan aldığında yaşadığım o kopma duygusu hala içimi dondurur. .ve en çok da zavallı kocamın hem beni susturmaya çalışması hemde o kocaman karnımla buzda düşmeden yürümemi sağlamaya çalışması ..amaaan ne üzülücem ..ertesi sabah kızarmış ekmekleri sırıtarak yediğinde kendisine zerre merhamet beslemeyecektim nasıl olsa..
  Derken bebek geldi .oh ta ne güzel oldu.yanılmıyorsam en güzel bebek benimdi.hahaaa ya da bana mı öyle geldi ?...çok yakın olan bir iki akraba ziyaret etti ve herkes evine çekildi..kardan kıştan yollar kapandı..bir sen bir ben bir de bebek..kaldık hastane odasında..bebek babasının kucağında  beşiktaş maçı seyretti.. anne hastane koridorlarında diğer annelerle lak lak etti  ..  hayatımıza devam ettik iki üç gün.öbürsü çocuğumuzu da  yanımıza alaydık kalırdık bir on on beş gün . memnunduk yani halimizden ..neden çünkü tecrübeliydik..daha önce bu filmi görmüştük.hastaneden eve dönende ne menem bir hayat bekliyor bizi az çok kestirebiliyorduk.. hastanede ziyaretçi yasağı vardı  sanırsınız ..aşağı yukarı tüm odalar bizimle aynı durumda..kimseye ziyaretçi gelemiyor.sürekli telefonlar çalıyor..karşı tarafın ne dediğini duymanıza gerek yok hep aynı sözler..''yok canım ne kusuru gelmiş kadar oldunuz bu karda aman çıkmayın sakın''  hiç unutamadığım anlardan biri..arabayla dönmek tehlikeli olur diye taksiyle dönmeye karar verdik ve taburcu olduktan sonra tam bir saat on beş dakika lobide; üzerimiz giyinik, kızımız sepetinde sarılı taksi bekledik.

           Sonra işte..... dokuz yıl oldu bugün...NE GÜZEL DOKUZ YIL..


5 yorum:

  1. Süpermiş bayıldım

    YanıtlaSil
  2. merhaba.hep okuyorum ama yorum yazmıyordum(tembellik değil,fakat sebepsiz diyelim).bu dehşet!!! verici yazıların devamını bekliyorum :)) kendinize iyi bakın,aman bu karda kışta çıkmayın :)

    YanıtlaSil
  3. canım benimmmm doğum günü kutlu olsun tatlı elifin :)) ayyyy ağladım ben sanki biraaz :))))

    YanıtlaSil
  4. Süpersin canım

    YanıtlaSil
  5. ayy siz beğenince bende bir hoş oluyorum ama:)

    YanıtlaSil